Ana içeriğe atla

ACCİO

Karanlık Lord'un hayatı



Kim Olduğunu Bilirsin Sen hepimizin yüreğine korku salan büyük bir büyücüydü. Güç arayışı içinde insanlığını kaybeden bu büyücüden hepimiz nefret ettik. Gelin hep birlikte bir zamanlar çocuk olduğuna inanamadığımız Tom'un hayatına göz atalım.

Karanlık büyücü, Lord Voldemort  1928 yılında Little Hangleton'da doğdu. Annesi Salazar Slytherin’nin soyundandır babası ise bir muggle. Babası karısını ve oğlunu terk edince, annesi oğluna muggle babasının adını verdi. Doğumdan kısa süre sonra hayatını kaybeden annesinin ardından Tom Marvolo Riddle bir yetimhanede tıpkı bir muggle gibi büyüdü. Tom Riddle eğitimine  Hogwarts Büyücülük ve Sihirbazlık Okulunda başladı ve Slytherin binasına seçildi. Ancak tatillerde, iğrendiği muggle yetimhanesine dönmek zorundaydı. Kendisini fakir ama çok zeki, yetim ama cesur, sınıf başkanı ve örnek bir öğrenci olarak tanımlardı. Ancak tüm bu güzel özelliklerine rağmen ondan diğer öğretmenleri kadar hoşlanmayan biri vardı: Biçim Değiştirme hocası Albus Dumbledore. 1943 Tom Sırlar Odasını atası olan Salazar Slytherinin inşa ettiğini ve başkalarının ulaşamayacağı şekilde, Hogwartsın derinliklerine gizlediğini öğrendi. Slytherin, Sırlar odasını ancak gerçek varisinin açabileceği bir şekilde mühürledi. Odayı açan varis oradaki dehşeti de Hogwarts'a salacaktı: sihir okumaya layık olmayanların ortadan kalkması. Bu süre boyunca Tom,sadece Hogwarts'taki en yakın dostlarının bildiği yeni bir isim kullanmaya başladı. Muggle babasının aptal ismini kullanmak yerine aynı ismin anagramı olan 'Ben Lord Voldemortum'u kullanmaya başladı. Bu ismin bir gün gelmiş geçmiş en iyi büyücü olduğu zaman tüm büyücülerin ağızlarına almaya bile korkacakları bir isim olmasını umuyordu. Tom'un Hogwarts'taki son yılı 1944-45'tir. Bina yöneticisi, sınıf başkanıydı ve Sihire Katkı Madalyası’nı kazanmıştı. Albus Dumbledore daha sonra onun için ''Çok akıllı şüphesiz. Hatta Hogwarts'ın şimdiye kadar gördüğü en akıllı öğrenci.''demişti. Okulu bitirdikten sonra 1945 yazı boyunca; Tom M. Riddle önceden yemin ettiği gibi nefret ettiği Muggle babasından intikamını almıştı. Riddleların bahçıvanı, daha sonra polise ev sahiplerinin öldürüldüğü gün köşkün yakınlarında siyah saçlı, solgun genç bir oğlan gördüğünü anlattı.
Ailesini öldürdükten sonra Tom bir kaç yıl boyunca ortalıktan kayboldu. Bu süre içerisinde uzaklara yolculuk etti ve kendisini Karanlık Sanatlarda geliştirdi. Güç ve ölümsüzlük arayışındaydı ve bu yüzden birçok tehlikeli değişim geçirdi. Bu arada hortkuluk yapmaya başladığı için ruhu parçalanıyordu ve fiziksel bedeni de değişime uğramıştı. Öyle ki Lord Voldemort olarak geri döndüğünde neredeyse hiç kimse, onun Hogwarts'tan başarıyla ayrılan, aynı akıllı ve yakışıklı çocuk olduğuna inanamadı. Tom Marvolo Riddle, adeta bir hilkat garibesine dönmüştü. Güç arayışı onun içindeki son insanlık kırıntılarını da yok etmişti. Kendilerine ‘Ölüm Yiyenler’ diyen bir grup fanatikle birlikte büyücü dünyasına yeni bir düzen getirmeye çalıştı. Albus Dombledore eşliğinde kurulan Zümrüdüanka Yoldaşlığı’ndaki birkaç büyücü ve cadı onlara karşı savaştı. Bu sırada ortaya çıkan bir kehanet Lord Voldemort’un hayatını tamamıyla değiştirdi. “Karanlık Lord’u alt edecek güce sahip olan biri ona üç kez karşı çıkmış olanlardan 7.ay biterken doğacak. Bu erkek çocuk Karanlık Lord tarafından kendine denk olarak görülüp işaretlenecek. Ancak bu çocuğun Karanlık Lord’un bilmediği gizli güçleri olacak. İkisinden biri diğerinin elinde ölecek. Çünkü diğeri varlığını sürdürürken ikisi yaşayamaz.” Bu kehaneti öğrenen karanlık lord iki kişiden şüphelendi ve kendine denk olarak Lily ve James Potter’ın oğlu Harry’i seçti. Harry’i öldürmeye gittiğinde Lily Potter’ın araya girmesiyle lanet geri tepti ve Lord Voldemort’un fiziksel bedeni yok oldu. Yıllar sonra fiziksel bedenine kavuştuğundaysa onun için en büyük tehdit olan Harry Potter’ı öldürmeyi kafaya koydu. Tüm gücünü Esrar Dairesi’ndeki kehaneti korumaya adadı. Konuyu o kadar saplantı haline getirdi ki yara izi aracılığıyla Harry de rüyalarında daha önce hiç görmediği Esrar Dairesini görmeye başladı. 1995 yılında Harry ile olan bu bağlantıyı fark eden Voldemort bu bağlantıyı kullanarak kehanete ulaşmaya çalıştı. 1996 yılında Harry’e Sirius’un işkence gördüğü sahte bir düş gösterdi. Bu olayın sonunda gerçekten de Sirius hayata gözlerini yumdu. Tüm bu olayların ardından kehanet yok oldu. Artık sadece Albus Dumbledore tüm gerçekleri biliyordu. Lord Voldemort ise yeniden yükseldi ve Büyü Bakanlığını ele geçirmeye çalıştı. Hogwarts Savaşı’nda Harry Potter tarafından öldürülene kadar Kim Olduğunu Bilirsin Sen tarihin gördüğü ikinci en büyük ama en korkulan büyücüsü olarak anıldı.   


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Canavarlar serisi- Anka Kuşu

Anka kuşu birçok mitolojide karşımıza çıkan sihirli bir yaratıktır. Bu kuşlar iyiliğin ve bilgeliğin sembolüdür. Kuşların efendisi olduğu söylenir. Anka kuşu görkemli bir görüntüye sahiptir. Uzun altın kuyruğu ve parlak kırmızı tüyleri vardır. Dağların doruklarında yuva kuran bu kuşlar Mısır, Hindistan ve Çin’de bulunur. Anka kuşu bedeni ölüme yaklaştı ğı zaman yuvasına çekilir ve ölüm zamanı geldiğinde alev alıp küllerinden yavru olarak yeniden doğar. Bu yüzden Anka kuşları neredeyse ölümsüzdür. Hiç kimseyi öldürdüğü duyulmayan bu kuş çok uysaldır ve şifalı bitkilerle beslenir. Sırga gibi Anka Kuşu da istediği zaman yok olabilir. Şarkısı büyülüdür: Temiz kalpli insanların kalbine cesaret, kötü kalplilerin ise korku verdiği söylenir. Ayrıca Anka kuşlarının gözyaşları şifalıdır.    Harry Potter serisinde ise bir Anka ile ilk kez Harry Potter ve Sırlar Odası kitabında karşılaştık. Profesör Dumbledore’un odasına giden Harry, Anka Fawkes’ın yanma ve küllerinden doğma ...

Harry Potter evrenindeki ejderha türleri

Harry Potter ve Ateş Kadehi kitabının kuşkusuz en heyecanlı ve ilgi çekici kısmı ejderha göreviydi. Karşımıza ilk kez çıkan bu büyülü yaratıklar bizi hem ürküttü hem de içimizde büyük bir merak uyandırdı. Seri boyunca birçok farklı türle karşılaştık. Gelin bu ejderhaları hep birlikte daha yakından tanıyalım.